Diye düşünenler olacak mıdır? Hiç sanmıyorum. Bu yazımda olabildiğinde yabancı kuralını, getireceği artıları ve eksileri değerlendireceğim. Ancak konuya girmeden önce konunun asıl amacını vermek asli düşünce olmalı diye düşündüm. Amaç malesef yabancı kuralını serbest bırakarak Türk futbolunu geliştirmek filan değil, milli takımın başarısızlığını devrimsel nitelikte bir kararla bertaraf etmektir! Zira mucizeler olmazsa treni kaçırdığımız Avrupa Kupası’nın hali hazırda 3 yıl ötesinde bulunan Dünya Kupası’nı yeni bir hedef olarak paketleyip sunmak isteyen, ve bu başarısızlıktan hiçbir yara almadan çıkmak isteyen profesyonellerin(!), hediye paketine taktığı fiyonktur an itibariyle yabancı kuralı.
Yıldırım Demirören’in gayriciddi, antiprofesyonel, mantıksız açıklamalarına fazlasıyla alıştığımız için bu yabancı kuralı değil yerli kuralıdır diye beyanat vermesini de yadırgamadım. Zira 8 yılda 1 şampiyonluk kazandırıp 700 milyon borç yapan bir başkanın, ben çok başarılı 3 başkanlık dönemi geçirdim diye açıklama yaptığı ülkede bu bile normal karşılanır, hatta hafif kalacaktır. Kendisine Beşiktaş’taki başarızlığı sonucu verilen hediye paketinden çıkan federasyon başkanlığından sonra, bu başarısızlıktan sonra da milletvekilliği yolu açılması da şaşırtmayacaktır.
Konuya dönersek nedir ‘yabancı’ kuralı? Gökhan İnler gibi çift pasaport taşıyan futbolcuların Şubat ayında alınırsa yerli haziran ayında alınırsa yabancı sayılacağı bir kuraldır. Aslında daha kolayı var sayın çok başarılı TFF Başkanı. İnler ilk 11 başlarsa yabancı, yedek olursa yerli sayın nasıl? Yok saçmalamıyorum. Kuralın mantıki izahı içinde açıklamalar bunlar. Sağlıklı şartlarla oluşturulmuş ve en önemlisi uzun vadede yürürlülğe girecek bir yabancı kuralının Türk futboluna katkısı olur kabul ediyorum ancak bu şekilde asla. Aceleniz nedir? Neden 6 ay sonra devreye giriyor kural? Dünya’nın neresinde görülmüş kuralın hemen aktif olduğu? Kademeli olarak en az 3 yılda arttırılıp en az 10 yıl boyunca sabit kalması gereken bir kararı kimi kurtarmak için bir anda devreye sokuyorsunuz?
Peki Çağrı konuştun konuştun bu iş nasıl sağlıklı olurdu onu de bize? Anlatayım canım al kahveni geç karşıma. Türkiye’de temel amaç futbolu geliştirmekse futbolun temel sorununun yabancı sayısı olmadığını anlayarak başlayabiliriz. Bir ülke futbolunun gelişmesi için ülkedeki en büyük 3 takımın değil kalan 15 takımın sınıf atlaması gerekir. Çünkü 15 takım mücadele gücünü artırıp puan almaya başladığında 3 büyük takım tedirgin olup yöntemlerini değiştirme gereği duyar. Peki anadolu takımlarının en büyük sorunu ne? İstediği kadar yabancı alamamak mı yoksa aldığı yabancıların kalitesiz olması mı. Cevap B Şıkkı hocam. Sen hali hazırda elindeki 5 yabancıyı 30 yaş üstü içi geçmiş tek gayesi Afrika’ya dönerken biraz daha para taşımak olan siyahi futbolcularla doldurursan bu kural sana ne getirir? Sadece kaos. Önce kulüplerin maddi yapılarını düzeltmek zorundasınız. Kulüpler menajerlerin kucağında! Transfer yapmayı bilmiyorlar. Siz para harcamayı bilmeyen çocuğu AVM’ye atıp sen takıl seni bir gün sonra gelir alırım diyorsunuz!
Bu kuraldan elbette kazançlı çıkanlar olacaktır. Gençlerbirliği gibi scouting ve altyapısı güçlü takımlar , Kayseri gibi stratejisi iyi takımlar, Gaziantepspor gibi oyuncu izleme ekibi 10 yıldır istikrarlı olan takımlar elindeki parayı hiç ederi olmayan yerliler yerine yabancı oyunculara verecektir ve sınıf da atlayacaktır. Ancak kalan bir 10 takım var ki menajerlerin 11 kurduğu ekipler bile görebiliriz 2 yıl içinde. Eğer bu kuralı çıkarıyorsanız arkasını getirmek zorundasınız. Hemen kulüpler yasasını çıkarmalı, yönetimleri 2015 Haziran’dan itibaren yapacakları tüm borçlardan sorumlu tutmalısınız. Böylece reklam yapmak isteyen iş adamları değil, gerçekten kulübü borçlandırmadan akıllı yönetecek genç nesil futbol profesyonelleri kulüpleri yönetirler. Aksi takdirde 3 yılda 200 milyonluk borcu olan 10 takım sayarız Süper ligde. Demirören’in borcu olan transfer yapamayacak safsatasını tamamiyle geçiniz. Öyle bir durumda önce 3 büyükler 5 yıl transfer yapamazlar. Kaldı ki Uefa bile borçlanma varken transfere izin veriyorken siz kim oluyorsunuz derler. Gerçi siz çok başarılı bir başkansınız sözünüzün geçerliliği vardır elbet.
Çıkarılan yabancı kuralı; kulüplerin yabancı sayısını bol bulup sağa sola saldırırsa kesinlikle zararlı çıkacağı; ancak iyi yapılanma, iyi scouting ekipleri ve yasa ile zorunlu kılınan iyi altyapı yatırımıyla her yıl 3 er 3 er artıracağı yabancı takviyeleri ile al sat sistemine geçerse çok yarar sağlayabileceği bir sistemdir. Unutmadan, sistemde yerli oyuncunun önemi kalmadı diye kesinlikle düşünülmesin. 14 yerli bulunacak ve 18 de 7 yerli bulunacak ibaresi ile çok güçlü en az 7 yerli oyuncuya ihtiyacınız var. Zira kadronun ilk 11 oyuncusu tamamı yabancı bile olsa iyi 7 yerli oyuncunuz yoksa hiçbir hamle oyuncunuz yok demektir. Tabi bu arada 14 yabancı alabilirsiniz diyen federasyonun, 11 yabancıyı ilk 18’e alabilirsin ibaresiyle kalan 3 yabancıyı yine tribüne yolladığı ayrıntısını kaçırmayalım. Bravo sayın başkanım süper düşünülmüş bir kural!
Özetle önlemler alınırsa uzun vadede Türk futbolunu ileriye taşıyabilecekken, mevcut güvensiz ortamda 2 yıl sonra bile tekrar kuralın değişebileceğini düşünen sayın Özen gibi emekçi profesyonellerin haklı çıkabileceği bir kuraldır. Hayırlı olsun başkanım belki Uefa bu atağınızı görür size komitesinde bir yer açar kimbilir!