Biz Mahmut ismini Hababam Sınıfı serilerindeki vicdanlı, eğitici, adaletli, dik duran Mahmut Hoca ile çok sevdik. Haksızlık karşısında sesini çıkaran, adaletin herkese gerekli olduğunu öğütleyen, kendisi lehine olan hataları da karşısındakini düşünerek kabul etmeyen, belki hiç sahip olamadığımız idol öğretmenimizdi Mahmut hoca hepimizin.
Pazar günü kazandığımız derbiden sonra Sayın Mahmut Uslu’nun röportaj vereceğini duyan herkesin kafasında da bir Mahmut Hoca konuşması oluşmasını dilerdik. Ancak kendisi daha çok Banker Bilo filmindeki saygıdeğer iş adamı Mahmut Bey gibi konuşmayı seçti. Kendi tercihidir. Fenerbahçe’nin kaybettiği her maçtan sonra, kaybedilen maç için değil önlerindeki 4-5 maçta lehine hakem hataları yapılması için hakemleri baskı altına almak, Beşiktaş’ın galibiyetinin değerini düşürmek için yapılmış sıradan bir Mahmut bey konuşmasıydı. Kendisine sorsanız Beşiktaş’ı konuşmasına girerken tebrik etmiş. Oysaki güzel Türkçe’mizde ‘Ama’dan önce söylenen tüm sözlerin neredeyse anlamsız olduğunu kendisi de bilecek kadar yaşamıştır şüphemiz yok.
Aslında Mahmut Bey’in açıklamaları bir nevi Türkiye’nin kaybettiği vicdanın, adalet duygusunun, ruh halinin ve ‘kötü’ olmayı seçmesinin özetidir. Bizim de takım olarak aramızın pek de iyi olmadığı hakemleri baskı altına almak ve galibiyete gölge düşürmek adına, Yıldırım Demirören hala Beşiktaş başkanı değil derken; Yıldırım Demirören’in 5 yıldır federasyon başkanı olduğunun, Beşiktaş’ın 5 yıldır kupa yüzü görmediğinin, Beşiktaş’ın tekrardan kafa kaldırmaya başladığı son 2 yıldır hakemler tarafından lime lime doğrandığının farkında değil sanırım Mahmut Bey.
Çok değil sadece 1 sene önce Kadıköy’deki derbide Beşiktaş’ın Mehmet Topal’ın Demba Ba’ya yaptığı penaltısı verilmediğinde, Emre hakeme alenen küfretmesine rağmen oyundan atılamadığında, Emenike kendi taraftarıyla kavga ederken Dünya’nın her liginde atılmasını gerekirken oyundan atılamadığında ve hakem, oyundan atmamasına mazeret olarak olayı görmediğini söylediğinde neredeydiniz Mahmut Bey? Neredeydiniz? Ondan 1 sene önceki derbide 2 oyuncumuz 2 kırmızı kart ile oyundan atılırken neredeydiniz? Tabi size göre bunların hepsi doğru kararlardır. Size göre top çıkmamıştır mesela 2 gece önce. Lig Tv’nin uçan sineğin bile pierosunu yapan ekibi gerek görmemiştir ki, bu pozisyonun pierosunu bile yapmamıştır çünkü ne de olsa siz çıkmadı dediniz! Gomez’i Şener’in, geçen sene Topal’ın Ba’ya yaptığına nazire yaparcasına al aşağı etmesi de penaltı değil. Gökhan Töre’nin ofsayt diye kesilen yüzde 100’lük gol pozisyonunda da doğru karar çıktı. Nani de hakemle istediği kadar tartışabilir, nihayetinde sonra 2 kez sarı kartlık faul de yapsa kırmızı görmeyeceğini bilir çünkü. Oysaki Oğuzhan 2 kelam ederse sarı kartla cezalandırılır. Bu da doğru karardır.
Türkiye çok değişti. Eskiden Mahmut Hoca’lar vardı artık Mahmut Bey’ler var. Mahmut Bey’lere de en güzel cevabı 2 gece önce bizim Mahmut Hoca’mız Şenol Güneş vermiştir. ”Biz şerefli birincilikler istiyoruz.” İster 2011’deki şampiyonluğunuzu hatırlayın, ister Seba’nın sözünü. Kulağınızı hangisi çınlatırsa siz o’sunuz.
Güneş’li günler.
Çağrı Asarlı / Beşiktaş Arena