Annesinin fark yaratan ofansif bir oyuncu olduğunu söyleyen Beşiktaş’ın maestrosu, “Futbolcular için hep babasına çekmiş denir. Ama ben rahatlıkla anneme çektiğimi söyleyebilirim” diye konuştu.
Men’s Health Dergisi’nden Burcu Kapu’ya konuk olan Sosa, “Ailede başka sporla ilgilenen var mı?” sorusuna şu cevabı verdi: “Amcam atletti, babam da amatör futbolcu. Ancak benim doğduğum şehirde kadın futbolu meşhurdur. Normalde biz futbolcular için hep babasına çekmiş denir. Ama ben rahatlıkla anneme çekmişim diyebilirim. Ben hatırlamıyorum ama çok iyi oynadığını söylüyorlar. Fark yaratan ofansif bir futbolcuymuş.”
15 ÇOCUK BİR APARTMAN DAİRESİNDE KALIYORDUK
14 yaşında Estudiantes kariyerinin başladığını belirten Sosa şöyle devam etti: “İlk gittiğimde stadın altında bir yer vardı, orada kaldım.Sonra 15 çocuk bizi bir apartman dairesine yerleştirdiler. Profesyonel kontrata imza attıktan sonra kendi evime çıktım. İlk sene gerçekten hem benim hem de annem için zordu. Ailemi görmek için otobüse binip 7-8 saat yol gidiyordum. Evet ağladığım da oldu. Diğer yandan 14 yaşında evimden ayrılmam beni çabuk olgunlaştırdı. Ülkemden uzakta kariyerimi sürdürebiliyorsam o deneyimler bana yardımcı oluyor.”
ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİNİ KAYBEDİNCE AĞLADIM
“En son ne zaman ağladın?” sorusu üzerine, “Dövme yaptırırken”diyen ve ardından gülerek bunun bir şaka olduğunu vurgulayan Jose Sosa, normalde pek ağlama taraftarı olmadığını dile getirdi. Ancak, kendisini etkileyen iki olayı anlatmadan da geçmedi: “Şampiyonlar Ligi’ni finalde kaybedince gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Ondan önce de İtalya’da oynarken. Yılbaşıydı ve ailem yanımda yoktu. Kendimi çok yalnız hissetmiştim ve o zaman ağlamıştım.”
HERKESİN KENDİ MANDELA’SI VAR
Vücudundaki dövmelerin hayatı ve yaşadıkları ile bağlantılı olduğunu ve hepsinin bir anlam taşıdığını ifade eden Jose Sosa, “En büyük korkun nedir?” sorusuna ise çok felsefik bir cevap verdi: “Herkesin endişe taşıdığı bazı korkuları vardır. Bu gayet doğal bir şey. Aslında hayatta olmak istediğiniz kişi de insanın kafasında bir korku gibi durur. Ama önemli olan içinizde bu korkudan sıyrılıp istediklerinizi yapabilecek gücü kendi içinde bulmanız. Bununla ilgili vücuduma bir dövme yaptırdım: Herkesin kendi Mandela’sı var.”
ARTIK 10 NUMARALAR FARKLI
Futbolda eskiye oranla büyük bir değişim yaşandığını söyleyen Sosa, “Eskisi gibi 10 numaraların geniş özgürlük alanları kalmadı. Top bizdeyken öncelikle koşmam gerekiyor. Sonrasında benden beklenenlerin farkındayım. Maçı çözecek pas ve goller üretmem gerekiyor. Bunun için elimden geleni yapıyorum” yorumunu yaptı.
EN MUHTEŞEM TARAFTAR
Futbol sizden çok şey alıyor ama daha çok güzellerini veriyor.Kariyerim sona erdikten sonra belki kondisyoner olabilirim. Oyuncu ile iletişimi olan teknik bir pozisyon. Beşiktaş taraftarı bugüne kadar gördüğüm en muhteşem taraftar grubu. Yurtdışından bir arkadaşım geldiği zaman gururla maça davet ediyorum. ‘Saha içinde bazen mücadele sizi memnun etmese bile taraftarın şovundan çok etkileneceksiniz’ diyorum.
ÇALIŞTIRACAK KİMSE YOK
Veron, Estudiantes’te oynarken arkadaşımı ve beni çağırıp frikik çalıştırıyordu. Bazen topu bırakıp, bizi motive edecek konuşmalar da yaptığı çok oldu. Beşiktaş’ta Veron gibi birilerini çalıştırmıyorum. Ben geç katıldım, çok da genç oyuncumuz yok aramızda. Ancak tecrübeyi yansıtmanın değişik yolları vardır.
50 DE OLSAM KÜÇÜK PRENSİM
Estudiantes’te hocamız, beni River Plate’de oynamış prens lakaplı Enza Francescaoli’ye benzetiyordu. O zamanlar 16 yaşındaydım. Ancak La Plata’da bana hala küçük prens diyorlar. Herhalde 50 yaşına gelsem de demeye devam edecekler.
Kaynak: Eurosport