Başkanımızın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
“Kulübümüzün menfaatleri gereği transferde çok aceleci değiliz. Kulübümüzün kaynaklarını en doğru şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Adım adım ilerliyoruz. Taraftarlarımız bir an önce transferleri görmek istiyor. Ama biz kulübümüzün menfaatlerini daha önemli görüyoruz. Ligimiz 15 Ağustos’ta başlayacak, daha 35-40 günlük bir süre var.
Takımımıza eklenen 4 yeni oyuncu var. Takımımızın düzenini bozmamak için toplamda 5 transfer yapacağız ve transferi kapatacağız. Veli Kavlak’ın durumu ve Tolgay Arslan’ın talihsiz sakatlığı bizi ön libero konusunda da düşündürmeye başlamıştır. Ama öncelikli hedefimiz bir santrafor almak. Tercihen bir ön libero da alabiliriz.
Mevcut kadromuzdan hiçbir oyuncuyu göndermeyeceğiz. Belki takım içerisinde yer alması zor olan oyuncuları kiralık olarak vermeyi düşünebiliriz.
Mario Gomez çok kaliteli bir oyuncu. Bayern Münih gibi bir takımda senelerce forma giymiş ve en üst düzeylerde yer almış bir oyuncu için yorum yapmaya fazla gerek yok. Bizim takım içerisinde adaletli bir sistemimiz var. Takım içisinde bir dengemiz var. Ana prensiplerimiz gereği her oyuncu eşittir. Birisine ödeme yapılıp, diğerine ödeme yapılmaması gibi bir durum olamaz. Biz kendi prensiplerimizden taviz vermeyiz. Mario Gomez, ilgilendiğimiz tek oyuncu değil.
Seneye yurt dışında bir futbol takımı alacağız. Altyapıdan gelen çok kıymetli oyuncularımız var. Yetiştirdiğimiz oyuncuları kaybetmek istemiyoruz. Rotasyon yaparak gelişimlerini sağlamak için bizimle koordineli çalışacak ekiplere ihtiyacımız var. Gökhan Keskin bu organizasyonun başına geçecek. Önemli bir görevi olacak.
Şenol hocamızın titiz bir karakteri var. Her detayla ilgileniyor. Genel felsefesi gereği her şeyle ilgileniyor. A takımımız onun kontrolünde.
Beşiktaş oyuncularını satarak para kazanmaya çalışan bir kulüp değil. Bizim nihai hedefimiz şampiyonluklardır. Biz oyuncu grubumuzu koruyarak önemli başarılara imza atmak istiyoruz. Oyuncularımızı satarak kar gütme amacımız yok. Biz takım düzenimizi daha yukarı çekmeye çalışıyoruz ve daha kaliteli bir ekip kurmaya çabalıyoruz. Biz bir an evvel Vodafone Arena’yı açarak şampiyon olmak istiyoruz.
Quaresma çok iyi ve profesyonel bir oyuncu. O zamanki şartlarımız ve mali durumumuz gereği oyuncuyla yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Biz oyuncunun o zamanda gitmesini istemiyorduk, ama kontratında anlaşamadığımız noktalar vardı. Şu andaki şartlarımız daha iyi olduğu için ve oyuncu da bizimle beraber olmak istediği için tekrar getirdik.
Dönem dönem çok üzüldüğüm zamanlar oluyor. Beşiktaş başkanı olmak benim hayatımda elde etmiş olduğum en büyük şeref ve en büyük görev. Büyük emekler veriyoruz. Biz göreve geldiğimizde iki sene önceden kalan borçlarımız vardı. Verdiğimiz emekler ve çalışmalarımız sonrasında kulübümüzü ileriye taşıdık. Stadımızdaki çalışmalarda son noktaya geldik. Çatıyı bitirdikten sonra işimiz daha da kolaylaşacak.
Beşiktaş’ın mutsuzluğu üzerine siyaset yapılmaz. Projeler üzerine siyaset yapılır. Ben seçim sandığından hiç kaçmadım, kaçmam. Konuşma yeri sandık olsun. Saygımızda, üstürubumuzda Beşiktaşlılık çizgisinden hiç çıkmadık. Kimin aklında başkanlık varsa, aday olsun.”
Haber Kaynağı. bjk.com.tr