Dün Sporting önde baskı ile başladı; bekleri 2.bölgede pres yapıp, orta sahanın bir parçası gibi oynadılar. Sekenleri toplayıp, ikincil hücum şansı yarattılar ve atak devamlılığı sağladılar. Necip-Atiba ikilisi pas organizasyonunu sağlayamadığı için geriden oyun kurabilen bek yada stoperlerde olmadığı için bizi uzun oynamaya mecbur bıraktılar. Dünde maç sırasında bahsettiğim gibi Sosa ileride kalıp stoperlerin ayağından gelip almasada 2.bölgeden dahil oyun kuramayınca organize olamadık. Ayrıca Carvalho komple bir orta saha oyuncusu gibi oynadı.
Oyun geçişlerimiz(Hücum) Sporting’den daha iyi ve domestik anlamda en iyisiyiz. Bunu Ozzie hamlesi ile görmüş olduk. Oğuzhan’ın girmesi ile bekleri öne çıkaran ve oyuna sokan biz olduk. Atiba’yı biraz daha öne çıkrarınca Ozzie ile sekenleri toplayan yine biz olduk.
Ozzie’nin ayaktan ilk topları alması topla ve topsuz alan kat edebilmesi işimizi kolaylaştırdı. Golde en büyük payı her ne kadar Beck’e versek de görüyoruz Ozzie’nin Beck’e verdiği pas ve ona alan yaratması pekte basit bir hareket değil.
Töre ise müthiş değişime uğramış durumda. Topsuz penetrasyonları deniyor, kutuya giriyor, bekin arkasına sızıyor. 3 maçta ki golleri düşünün, hiç yapmadığı ve eğer yaparsa çok başka seviye bir oyuncu olacağını söylediğim işleri yapıyor. Mesela eskisinden çok daha iyi boş alanlara top sürüyor, final hareketlerinde daha doğru tercihler yapıyor.
Maça dönersek Şenol Hocanın başlangıç planı kabaca topun arkasına geçmek, alan daraltıp çabuk hücum etmekti. Necip tercihi de bu yüzdendi lakin muhtemelen kafasındaki hiçbir şey gerçekleşmedi. İkinci yarı Cenk’te girince daha direkt hücumlar yapıp, pozisyonları da bulduk. Özellikle Töre ve Ozzie’nin taşıdığı toplar ile…
Şenol Hoca ve Bilic arasında ki oyun farklılıklarını defalarca yazdım. Savunma stratejisi konusunda Bilic’in geometri bilgisi ligdeki bütün hocalardan fersah fersah üstün. Şenol Hoca öndeki oyunculara oyun özgürlüğü tanıyan ve hücum stratejilerine ağırlık veren bir isim.
Bilic dönemine 2.bölge savunması çok iyiydi. Zaten top ceza sahası üstüne ve yay civarına düştüğü an yada Beşiktaş oyunu 2.bölgenin ilk metrelerinde kabul ettiği an savunma arızaları başlıyordu. Bu kadar iyi hücum eden; hücum ederken kendine alan yaratabilen bir takımın 2.bölgeyi doğru savunması ve çabuk kaptığı toplar ile rakibe cezayı kesmesi lazım.
Geçen yıl ligde kalesinde en az şut gören takım iken bu sezon 7.sıradayız. Sosa – Töre – Atiba – Olcay gibi oyuncuların top kapma, ikili mücadele kazanma, pas arası gibi ortalamaları düşmüş durumda. Stoperlerde ise bu rakam artış göstermiş durumda. Zira 2. ve 3.bölge savunması geçtiğimiz yıla göre daha verimsiz. Bu da kaymalar, baskı merkezleri, yamalar, forechecking, topun kaptırıldığı yerde alan savunması yapabilmek gibi bilumum faktörlerin yetersizliğinden ibaret. Hatta buna Tolgay-Veli’nin olmayışını katar isek oyun profili sorunu da diyebiliriz.
1.haftadan bu yana üstüne bastığım temel bir kaç problem var. Maç içerisinde ve sonunda mutlaka yazıyorum. Alan ve saha parselizasyonu, 2.ve 3.bölge savunması, bloklar arası boşluklar, savunmada derinlik, kompakt bir oyun eksikliği…
Tüm bunların sebebi oyun tavrı ile alakalı. Öndeki altılının oyundaki konumu ve sahadaki duruşu itibarı ile bütün yük geri dörtlüye biniyor. Zaten bireysel hataya oldukça müsait oyuncular böylelikle eleştirinin odağı oluyor. Transfer sezonunda sürekli vurguladığım tarife uygun bir stoper, 1 kanat beki, 1 orta saha ve 1 sol ön oyuncusu almadığımız için bu hataları görmeye devam edeceğiz. Çünkü bu oyunun en can alıcı noktası geriden oyun kurabilme özelliği olan bekler yada orta saha oyuncusu gibi topla çıkabilen stoperlerdir. Son 2 maçın ilk yarılarında FB ve Sporting önde baskı kurarak bizi kilitlemeyi başardı.
Hücum konusunda da ligin isabetli pas yüzdesi en yüksek, en çok şut atan, hücum bölgesinde isabetli pas sayısı ve kilit pas sayısı en yüksek oyunculara sahip olmamız. (Töre-Olcay) tesadüfi değil. Ayrıca önde baskı kurmak istediğimiz bölümlerde Cenk’i oynatmak oldukça mantıklı olabilir ilerleyen haftalarda.
Son 1 nokta Quaresma için maalesef bu seviyenin oyuncusu değil. Salt topu ayağındayken bir oyuncu değerlendirilmez kaldı ki artık fiziksel yetersizliği ve düşük direncini düşünürsek o konuda da bir hayli vasat kalıyor.
+Şunu ekleyeyim geçen sene Beck ve Rhodolfo olsaydı Bilic’in oyunda biçilmiş kaftan olurlardı. Takım savunmasında ki problemleri çözersek yine olabilirler. Pozisyon oyunlarını gayet iyi oynuyorlar.
Atalay / Beşiktaş Arena