Kritik önem taşıyan ve takımımızın kazanmak zorunda olduğu Eskişehir maçından sonra Oğuzhan ve Mario GOMEZ in açıklamalarını hepimiz okumuş dinlemişizdir. İki açıklamayı da yorumcular!! ve renkli temsilcisi tarafsız!!! Gazeteciler yine algı kapasiteleri ve at gözlükleri ile yorumladılar.
Açık ve net olarak majör yayın organlarında bir renkli hayranlığı hepimizin malumu, maç eksiği ile geride olmamıza rağmen renkli takımın şampiyon ilan edildiği, Beşiktaşımızın düşüş trendi içerisinde olduğu, baskıyı kaldıramadığı, oyuncuların gece hayatının maç tempolarını etkilediği, evin yolunu bulamadıkları haberleri sürekli yapıldı.
Oysaki renkli takımın son birkaç maçı hariç güç bela ve ortada duran ama ortadan maç yönetmeyen renkli hayranı hakim/hakemlerin de itelemeleriyle maçları 1 farklı kazanabildiği, çoğu zaman iyi futbol oynamadığı gözle görülür bir gerçekti. Takımının golüne sevinmek için ayağa kalkmayan futbolcu 2 satır haber olurken gol kralı ve takımdaşlık ruhu içerisindeki Gomezin bir hareketi günlerce resimli resimsiz yayımlandı.
Beşiktaşımız sadece Kadıköyde bir maç kaybetti -nasıl kaybettiği, Avrupanın elit hakeminin nasıl elit olduğunu ispatlarcasına maçı bir taraftan alıp öbür tarafa hediye ettiği ortada- Bu bizim emin adımlarla devam şampiyonluk yürüyüşümüzde ufak bir iş kazasıdır. Kaybedilen sadece 3 puandır ve hala renkliden 1 maç fazla oynayacağız.
Futbolcularımızın haklı serzenişi onları baskı altına almak isteyen basının istediği bir şey, PFDK denilen tarafsız!!!!! kurul ise nasıl taraftarı ezeceğini ince ince hesaplamış ona göre hareket etmektedir. Mevlevi öğretisinin, hümanizmin merkezi olan Konyada Kupa maçında ”burda 2 yıldır küfür yok” denilirken fondaki tezahürat Türkçemizde küfür tanımına giren cümlelerden müteşekkildi. Buna rağmen ceza almadı Konya, tarafsız kurula bile sevk edilmedi, Beşiktaş taraftarının kendi arasındaki fısıldaşmasını bile rapora yazan gözlemcinin işitme cihazı her halde o esnada kapanmıştır. Yoksa bunun başka açıklaması olamaz.
Hali hazırda Türkiye Futbol Federasyonunun güya Beşiktaşlı başkanının sahibi olduğu gazete bile renkli yazılar yayımlamaktadır. Bu da büyük Atatürk’ün bir sözünü hatırlatıyor bana “dahili ve harici bedhahların olacaktır.” Hepimiz bu bedhahlara karşı mücadele etmek bir olmak diri olmak zorundayız. Hangi taraftar gurubu olursa olsun tek ses tek nefes içerisinde hareket etmeliyiz. Küfür ün “K” si bile tribünde yer almamalı sosyal medya hesapları üzerinden Beşiktaşımız aleyhine baskı yaratmak için yazılan haberlere tepki koymalıyız.
Serkant Güzelküçük / Beşiktaş Arena