Bu konuyu “Stat tarihi eser çivi bile çakamazsınız” kandırmacaları Beşiktaş forumlarında tartışılırken yazmıştım. Bugün stat inşaatının “mühürlenmesi” “terbiyesizliği ile hatırladım, paylaşmak isterim.
Çok uzunca bi zamandır Beşiktaş taraftarı sonraları YD döneminde “mayıs ayı geleneksel kazma vurma şenlikleri ile kandırıldı”. Bunun Öncesinde SB sdöneminde de “Stat tarihi eser çivi bile çakamazsınız” kandırmacası, yönetimler tarafından “maaşlı” gazetecilere yazdırılırdı. Taraftarlarımızın hiç de azımsanmayacak bir bölümü ama bilmeden, daha da kötüsü bazıları “bilerek”, bu tartışmanın “tarihi eser” tarafında pozisyon aldılar, Forumlarda insanlara söylenmedik laflar bırakmadılar.
Sokaktan geçen 100 kişiye şu soruyu sorsak; Türkiye mi yoksa İngiltere mi Kültürel mirasına evrensel akıl bilincinde daha fazla sahip çıkar?
Sanırım insanların ezici bir çoğunluğunun cevabı İngiltere’den yana olurdu… Ya da soruyu, muhafazakar forumdaşların olası yanlış anlamalarına engel olmak için daha spesifik hale getirmek gerekirse, şu şekilde değiştirelim; 1923 yılında inşa edilen Wembley Stadı’mı http://tr.wikipedia.org/wiki/Wembley_Stadyumu_(1923) yoksa 1950 yılında yapılan(!) Dolmabahçe Stadı’mı http://en.wikipedia.org/wiki/BJK_%C4%B0n%C3%B6n%C3%BC_Stadium(ingilizce versiyonunda fotoğraflarla tarihçesi olduğu için onu veriyorum) daha çok tarihi eserdir???
Bu sorunun cevabının Dolmabahçe’den yana olması, bence, akıl dışıdır. Boğazdaki diğer Kültürel Miraslarımıza bakıldığında Dolmabahçe stadı hiç bir mimari estetik değeri olmayan bir beton yığınıydı.. Bunun bu şekilde olmasının tarihsel gerçekleri vardır elbet ve bu gerçekler bu tartışmanın bilinçli bir şekilde dışında tutulmalıdır ve konu ile hiç bir ilgisi de yoktur zaten.
2003 yılında Wembley yenilenirken İngiltere’de bir çok platformda yeni stada şu kulelerin entegre edilmesi gerekliliği Kültürel Miras perspektifinden toplumun her katmanı tarafından tartışıldı. Sonuçta bu kulelerden bile vaz geçildi ve 2007 yılında açılan Modern Wembley Stadyumu inşa edildi. http://tr.wikipedia.org/wiki/Wembley_Stadyumu
Demek ki İngiliz “Anıtlar kurulu” sırf tarih bilmezlerden oluşan bi Kurul(!) Biz de “Anıtlar Kurulu”, en azından bendeki algısıyla iktidarda kimin olduğuna bakılmaksızın Hükümetlerin göstermek istediklerine gösterdiği bir “sopa” sadece… Anıtlar kurulunun gerçekten kültürel mirasımız olan yapılara, “biri”lerine ters düşmemek için ne izinler verdiği, bugünkü tartışma sonrasında sosyal medyada çokça yer bulan, Boğaz’daki tarihi bir Yalı’ya kaçak kat çıkılmasını görmezden gelmesi, görevini ne derece doğru yaptığının da bir kanıtı(!)
Dolmabahçe stadı eğer sadece 65 yıllık geçmişi nedeni ile bir tarihi eserse İstanbuldaki eski Binaların inanılmaz bir kısmı tarihi eserdir. Hele yerle bir edilen Tarlabaşı düşünülünce… Mesele tarihi eser meselesi falan değildir. Yeni stadın kentsel dokuyu (!) bozmamak için “çukura” inşa ettirilerek, muhtemelen %20-%30 daha maliyetli hale gelmesi, artı, hiç bir tarihi değeri olmayan eski kapının korunması (!) nedeniyle de stadın 20-50m arasında Kuzeye çekilmesi de stat’ın inşa maliyetlerini arttırmıştır. Bunların tümü “Anıtlar kurulu”nun Beşiktaş Kulübü üzerinde Demokles kılıcı gibi sallandırılmasıyla çıkartılan suni zorluklardır. Çünkü Stat’ın olduğu alan muhtemelen İstanbulun en değerli arazilerinden biridir!!!
Fikret Orman Yönetiminin herşeyini eleştirebiliriz, ama tüm bu zorluklara, “Çivi bile çakamazsınız”dan, geleneksel “Mayıs ayı kazma vurma şenlikleri”nden bugün gelinen nokta, bana göre, tüm saygıyı hakediyor.
Cengiz Altın / Beşiktaş Arena