Aslında ne güzel geçiyordu zaman. Dile kolay tam 2 ay geçmiş takım yenilmemişti üzerine bütün programlarda ilk sıralarda veriliyordu haberlerimiz ama belliydi bu böyle gitmezdi. Çomak sokulmasa bile sahadaki oyuncular robot değildi bir yerde adaleler olsun beyin olsun geriye düşeceklerdi önemli olan o anlardan hızlıca toparlanıp çıkmaktı hemde acele etmeden sakince sindire sindire, hatalarını görerek.
Geçen sene dramatik bir şekilde kaçan şampiyonlukta herkesi suçladık. Belki de en çok hocamız Bilic’i suçladık ki bunlardan biri de ben idim. Ne zaman 2014/2015 sezonunu hatırlasam suçlamaya da devam edeceğim. Bilic sonrası gelen Şenol Güneş hocayla lige çok iyi başladık. Gün geçtikçe ilk satırlarımda yazdığım gibi çözülmeler başlayacaktı, Bunlara çözüm bulmak ise Şenol hocanın görevi. Ben sadece elimde ki veriler ile nerede hata yaptığımızı dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
Geçen sene 13. hafta itibari ile 29 puan toplamışız. Bu sene de 29 puanımız var. Geçen sene attığımız ve yediğimiz 20-11 iken bu sene bu sayı 30-14. Baktığımızda atan bir takım hüviyetine dönmüşüz ama yeme kısmında da biraz artış sağlamışız. Bu takımın geri dörtlüsünden 3 değişiklik ile açıklanabilir. Ve özellikle ersan’ın cezalı olduğu maçlarda kesinlikle gol yeme hastalığımızın devam etmesinden de.
Şimdi dakika bazlı araştırmamıza gelelim. Geçen sene ilk haftalarda kötü olan takıma Bilic “sakin” telkininde bulunuyor ve dengeler değişiyor ki ben devre arası West Ham’a gitmeyi kafaya koymasaydı bizi şampiyon yapacağına da inanıyordum. Bilic’le 13 hafta sonunda oynanan 1170 dakikanın 622 dakikası berabere 373 dakikasını önde oynarken 175 dakikada mağlup oynuyoruz ki bu mağlubiyetlerin çoğunu fb maçının erken dakikalarında yediğimiz gol oluşturuyor. O maçta da sağ bek Necip vardı zorunluluktan.
Bu sene ki 1170 dakikanın dağılımı ise; 586 dakika berabere oynamışız. 409 dakika galip ve 175 dakika mağlup oynamışız. Bu 175 dakikanın en önemli yerini bu hafta ki akhisar maçı oluşturuyor. Yani Ersan’ın olmadığı tandemden yediğimiz gol ile bu süre bu kadar olmuş. Aslında iki hoca arasında gördüğümüz pek bir fark yok. Sadece Şenol hoca ilk yarıdan maçı bitirmek istiyor gibi bir izlenim bırakmış bizlere. Peki buna gerek var mı? Golü Bursa maçında ki gibi 89 da da bulsak 3 puanı veriyorlar. Bunu Şenol hoca’nın takıma iyice anlatması lazım diye düşünüyorum.
Mesela bu hafta akhisar maçında ne yaptıysak ilk yarı yaptık ikinci yarı sakin bir ortamda pozisyon kovalamak yerine doldur boşaltı seçince bir şeyin değişmediğini gördük. O ilk yarı harcadığımız enerjiyi ikinci yarı koyabilseydik ikinci yarı golü araya sıkıştırırdık diye düşünüyorum. Hem eksikken bu kadar enerjiyi erkenden harcamak böyle komplike takımlara karşı bize etkili sonuçlar doğurmaz. Bu hafta ki rakibimiz karşısında uzun süre 0-0 devam bir oyun sonuncu dakika 60-70 te gelecek bir golle rakibimize son dakikalarda gelecek bir kontramızla 2-0 geçeriz diye düşünüyorum. Ki kontraya en yatkın isimler elimizde. Ayrıca oğuzhan, ersan ve quaresma yokken erken bir baskıya hiç mi hiç gerek yok. Kontrollü oyunla zafer bizim olacaktır.
O yüzden demem o ki “Beyler Sakin!!!”
En Büyük BEŞİKTAŞ…
Yakup ŞENEL / Beşiktaş Arena