Sezon içinde olabilecek bir skor işte. İlk yarı Akhisar maçı gibi… Rakip gelir 2 tane atar. Sen gereken kadar atamazsın.
Böyle düşünmek gerekir aslında. Fakat maç sonu ve ertesi gün öyle açıklamalar var ki yenilir yutulur cinsten değil. Tek tek hepsini yazmayacağım elbette. Ancak Şenol Hoca’nın, Metin Albayrak’ın ve Turgay Demir’in açıklamalarını bir seferde alt alta okursanız durum karışıyor.
Ben hala sahanın içinden bakmaya çalışıyorum. Yoksa keyfim kaçacak. Al futbolunu kafana çal diyeceğim. Belki sonraki sezon basketbol izlerim biraz. Hentbol da fena değil. Çalıştığım kurumun voleybol takımı var. Sinemada Kötü Kedi Şerafettin var. Kombine parasıyla çok güzel yurt dışı turlar var. TFF Yönetimi zaten seyirciler maça gelmesin diye yapmadıkları yok, onlar da memnun bu TV geliriyle dönen çarktan. Zaten onlar futbol dışında konularla ilgililer sanırım, yoksa neden yönetimde müteahhit olsun. Futbolla ilgili olsalar futbolcu olur.
Ben bir taraftarım ve hele ki Şenol Güneş’e Q17’yi erken alsaydın falan diyecek halim yok. Belli de olmaz. Aşırı duygusal arkadaş 2-0 olunca bu kadar hırslanmış da olabilir. Fakat bir konuda diyeceklerim var. O da bu kale önüne kamyon çekme futbolu. Zevksiz, keyifsiz, tuhaf bir futbol tarzı. Aman puan alınsın da futbol zevkini geçelim. Tabi hakkını yemeyelim Belediye takımı (en son kimin elinde kaldı bu takım unuttum) futbolcu kalitesi, saha organizasyonu daha iyi bir takım. Fakat bu kamyon çekme futbolu bazı futbolu geçelim sporun genel ruhuyla da bağdaşmayacak tavırlarla dolduruyor oyunu. Serkan Kırıntılı’nın 5. dakikada başladığı zaman geçirme çabasına Volkan 30. dakikada başladı. Yerden kalkmak için değil yerde kalmak için çaba sarf edildi. Yine haksızlık etmeyelim top toplayıcı çocuklar topu sahaya çok geç atmadılar. Onu yapanlar da var. Çok güzel ahlaki değerler öğretiyorlar çocuklara!
Tabi bu taktikleri anlatmıyorlar canlı yayında. Orta sahayla forvetin pas bağlantısını kesmeye çalıştık… bıd bıd bıd bıdı bıdı bıdı….. Ben zaten o kısmı izlemiyorum. Ya stattan dönüş yolunda oluyorum ya da belgesel kanalında. Yemeyin bizi. Namuslu bir oyunla puan alma şansımız yoktu, o nedenle yerden kalkmadık diye başlayın bakalım, ondan sonra dinleriz sizi.
Bu haftaki hakemimizde hata yapma hakkını dibine kadar kullandı. Hakkıdır ne diyelim. Vardır bir nedeni. Evde sorunlar olabilir. Yolculuk yorucu gelmiş olabilir. Tahsis edilen otelde suyun ısısını beğenmemiştir belki. İnsani nedenlere bağlıdır bu halleri. Yoksa insan gözünün önündeki tekmeyi nasıl görmez. Belediye 9 kişi kalsaydı da bizimle baş edebilirdi belki. Dedim ya buralara bakmayacağım. Gomez denk getirseydi ilk yarı 1 – 3 biterdi.
Ancak bunları artık durdurmak lazım. Durduracak adamları TFF’ye getirmek lazım. Her sezon TFF’ye bas bas bağırıp seçimde destek vermemek lazım. TFF kötü hakemlere bir yaptırımda bulunamıyor. Bulunsa ne olacak. Mesleği bırakır “asıl işine” bakar. TFF kulüp yöneticisine ceza verir sadece maçı statta izleyemez. TFF tribüne ceza verir, bayanlar gelir küfür eder. Yani TFF etkili ceza veremiyor. TFF’nin bu işten zarar etmesi lazım. Bunu beceremedin git yapabilen gelsin demek lazım.
Biz camia olarak bu işlerden çokça zarar görmüş durumdayız geçmişte. Dolayısıyla hassasız da. Hal böyleyken elinde delili ispatı olanın susmaması lazım. Oradan duydum buradan işittim diyerek de insanları galeyana getirmemek lazım.
Asıl Mersin ve Gençleri yenip Ülker stadına lider girmek lazım.
İçimizden Biri / Beşiktaş arena