Bir kere takımda dünya çapında isim yapmış, 5 ay önce ŞL finali oynamış oyuncular alamazsınız.
Ülkede ya da arka bahçemiz Bundesliga’da oynamakta olan Türk oyunculardan pekte fazlası olmayan adamlara 3,5 Milyon Avro maaş veremezsiniz.
Gelmemek için direnen adamın önüne parayı yığıp gelmesini sağlayamazsınız.
Tek başarı kriteri olarak rakiplerinizin üzerinde ligi bitirmek, her çıktığınız maçı kazanmak, rakibin aldığı oyuncudan daha pahalı oyuncu almak olarak göremezsiniz.
Beklentilerinizi biraz kısmanız gerekecek. Maçı, illa ki kazansın diye değil, iyi futbol oynansın diye izlemelisiniz mesela. Kadroda yer bulmaya başlayan genç oyuncularınızın en olmadık zamanda yaptıkları hataları sineye çekmelisiniz. Sezon içinde oynanacak bazı oyunlar ve sonuçları sizi çok mutlu edecektir.
Tabi sadece tribünde sizin yapacaklarınız bu konuda yeterli olmaz. Bu konuları gözeten bir yönetim olmalıdır. Yönetimde futbol yönetiminden iyi anlayan kişiler yoksa mutlaka iyi bir sportif direktör olmalı. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir konuda var ki, bu direktör daha önceden küstürülüp Anadolu’da lig 3.’lüğü kazanmasın.
…
Daha devam etmek mümkünde burada bir duralım. Kendimize de bakalım. Türk Futbolunun şampiyonluk görmüş tüm takımları UEFA’dan ceza aldı. Beşiktaş’ımızın da bu cezaya muhatap olmasının nedeni olan, şampiyonluk kupasını kendi camiasının önünde ismi anons edilmeden vermek durumunda kalan, kulübü borç batağına sokan kişi bugün TFF Başkanı. Fıkra bu kadar. Bundan sonrası trajedi olabilir. Yukarıda bahsettiğim hataların tamamını bizzat yaptı. Bu hatalardan sonra da artık görmeye tahammül edemediğim sırıtmasıyla yırttı gitti hep.
Bir küçük medyumluk yapabilirim. Dün akşam Lig Tv’de TFF seçim yöntemi eleştirildi. Delege yapısı eleştirildi. Yönetimde illa 4 büyüklerden birer başkan yardımcısı bulunması eleştirildi. Hepsini bende eleştirdim ve haklılar da. Da, Fenerbahçe ve Trabzon ceza alınca mı aklınıza geldi? Kehanetime gelince, Avrupa Şampiyonası sonrasında ben bu kavga büyür, çok kelle götürür diyorum.
Şampiyonluk sonrası keyfimiz yerindeyken neden böyle bir yazı yazmak gereği duyduğuma gelince.
UEFA ile anlaşma yapan ilk biziz. Bugün TS ve FB’ye getirilen “gelirlerin arttırılması” zorunluluğu bizde de vardı. Karşılığında da Vodafone Arena yazıyordu. Yani biz yolu henüz yarılayabildik. Bu noktadan 5 basamak yukarıya sıçrayamayız. Bu beklentide olmamak gerekiyor. Bu güne kadar gelen 4 yıllık çizgi 3 yıl daha devam edecek. Önemli olan bunu kişilere bağlı kalmadan yıllarca sürecek bir hale gelmesi.
Nice Şampiyonlukları donanmamızla kutlamak üzere.
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena