Fikret Orman ve yönetimleri 4 yıldır zamanı kestirilemese de mutlaka başarılı olacak bir anlayış ortaya koydular.
Yokken var edilen imkanlarla tamamlanan stat ve stadın var edeceği imkanlar artık elle tutulur hale geldi.
Son hamle gerçekleşip stat seyircisine kavuşup nasıl bir atmosfer sunduğunu da gösterdi 11 Nisan’da. Yapımı sırasında öylesine benimsedim ve bekledim ki henüz 8 gün geçmesine rağmen hep oradaymış ve hiç yıkılmamış gibi geliyor bana. Bunda Vodafone reklamları önemli bir etken sanırım.
Vodafone ortaklığının bir diğer getirisi de gelecekte sponsor olacak firmalara önemli bir referans olması. Gerçi aldığınız nefesin bile bir komplo sonucu olduğuna inandıracak insanlar birkaç satır döşendi ama beklediği etki olmadı.
3 yıldır şampiyonluk potasında olan takımın 4 – 5 oyuncusu birden potaya asılı kalıp başka kimseyi yaklaştırmayınca yeşil saha dışında yapılacak hamleler yapılmalıydı.
Artık alışıla gelmiş ve her yıl tekrarlanan basın açıklaması geldi. Bir medya çalışanı arkadaşım söyledi 30 kişi ya da kuruma sataşma varmış konuşmada.
Bana ilginç gelen aslında tam bir havlu atma konuşmasıydı bu. Çünkü “matematiksel şansımız devam ettiği sürece…” cümlesi aslında bir tükeniş cümlesidir. Elbette bir ihtimal varsa sonuna kadar çaba göstermek sporun ruhunda vardır. Hele ki yıllarca hep zirve hedefleyen camiaların yarışta ısrar etmeleri ve bunu söylemeleri çok normaldir. Ancak “matematiksel şans” başka hiçbir şansın kalmadığını kabullenmektir. Rakip için artık futbolun her zaman gebe olduğu mağlubiyet ihtimali çok çok düşüktür. Daha geçen hafta kalecin çıkıp “bunları düzelteceğim” diyor ve Teknik Direktörünü saf dışı bırakıyorsa, hafta içi en bi sol bek oyuncun takımdan kendini aforoz ediyorsa, son maçında tribünlerin oyuncularını ve birbirini ıslıklıyorsa; kısacası artık paramparça olmuşsanız camia olarak elbette matematiğin dışında şansın olmadığını bilmek için 20 yıllık tecrübeye gerek yoktur.
Fikret Orman Yönetimlerinin özellikle ilk yıllarında gösterdiği en önemli özellik bu tip “gündem oluşturma” çabalarını çok sessiz ve olgun halletmeleriydi. Hiçbir kavgaya girmeden çözüyorlardı bu durumları. 4 yıl içinde kimi zaman çıkışlar yapılsa da sakin üslup devam ediyor. Bu aynı zamanda yazının başında anlattığım sponsor ilişkilerinde çok önemli bir kriterdir diye düşünüyorum.
Beklenen davetin hedef tahtasında her zaman yarıştaki rakip olmuştu. Bu kez saçmalar o kadar dağıldı ki hiçbir hedef tutturulamadı. Hatta hedeften o kadar şaştı ki şirketin borsa değeri düşmeye devam etti ve en çok düşenler listesinde geçirdi bütün seansı. Hani kendi ayağına sıktı desek yeridir.
Eh hasar olmadığına göre yola devam etmeli. İstikamet Manisa.
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena