Avrupa bizlere musalla taşı… 90’lardan kalan bu tezahüratı bilmeyen yok sanırım.
Dün oynanan Avrupa Ligi maçında ülkemizin tek temsilcisi olan Fenerbahçe elendi. Kimse kusura bakmasın. Sonuna –miz eki falan atamam. Nedenleri var elbette. Ancak söylenmesi gereken ilk şey neden diyemediğim.
Bu asla Fenerbahçelilerden kaynaklanmıyor. Bu bizzat Fenerbahçe Yönetiminden kaynaklanıyor.
Çünkü Fenerbahçeliler benim müşterim, dayılarım, yeğenlerim, iş arkadaşlarım. Sabah kahvesini yine Fenerbahçeli müşterimle içtik mesela. Konuştuk…
– Hakem berbat bir yönetim gösterdi. İlk dakikadan itibaren sahadaki misafir takım aleyhine inanılmaz kararlar verdi. Gol değil, taç atışı bile tartışmalıydı. O tartışmada Teknik Direktörü, saçma bir penaltıda 2. sarı karttan oyuncuyu attı.
Penaltı kullanılırken, rakip oyuncuyu soğutmak için kale direğine yaslanıp su içmeyi akıl edebilen kaptan varken bir arkadan tekme ve bir rakibe gereksiz saldırıdan 2 oyuncu daha atıldı! Bunları konuştuk ve bunlar gerçek.
Asıl konu maç sonunda neden sosyal medyada bu mağduriyete rağmen onlara hücum edildiği.
Yerel liginde istediğin gibi at oynatırsan. Rakibin bileğine basan oyuncun değil de ayağına basılan rakip atılırsa. Rakibin kolu vücuduna yapışıkken penaltı kazanıp maç sonu gıkın çıkmazsa maç sonunda öğrenirsin halkının bağrında ne durumda olduğunu.
Programında futboldan başka bir şey konuşmam diyerek en fahiş hakem hatalarına bile “hakem hata yapacak tabi” diyerek geçiştiren Rıdvan Dilmen bile Türkiye’ye komplo iddialarında. Aynı hakemin yönettiği Milli Takım maçındaki hatalarını sıralamakta. Kendi gerginliklerine herkesi dahil etme çabaları. Bu yorumlara, Fenerbahçe’nin başına gelince başlaması ne kadar manidar! Bundan sonra futbol yorumluyorum derse ne kadar samimi olabilir ki?
Her koyun kendi bacağından…
Hocanız Türkiye liginde 10 metre ilerden taç atarken müdahale etseydi, takımının başında kalabilirdi. 1-2 lik skor tur için yeterli olduğunu idrak ederek arkadan tekmeler savurmasaydı oyuncunuz. Bir diğeri oyuna girdiğinden itibaren kart peşinde koşmasaydı. Penaltı atacak adamı germek için kale direğinde su içen kaleciniz keşke biraz daha oyuna odaklanıp koltuk altından aynı golü 2 kere yemeseydi. Nani kullanmadığı ayağıyla şut deneyeceğine uygun durumdaki iki arkadaşından birine verseydi pasını.
Saydıklarımı yapsaydınız biz sizin nasıl zafer çığlıklarıyla bu başarıyı kimseyle paylaşmadan kutlayacağınızı biliyoruz. Bunu yanlış anonsla kendini şampiyon sanan taraftarınızın sahaya girerek o yılki rakip Bursaspor’un timsah sevincini taklit etmenizden biliriz.
Fenerbahçe Yönetimi’de yine şaşırtmayıp bugün yaptığı açıklamayla insanları ötekileştirip ligdeki rakiplerine, ülkesinin takımını tur atladığı için tebrik eden oyuncu üzerinden saldırırken aslında gerginlikten beslenerek yeniden güç toplamak telaşında.
Açıklamada yer verilen iddialarda, bizimle ancak büyük oyunlar oynanır, diyerek safları sıklaştırma peşinde. Ne gariptir ki eleştirdikleri siyasilerle aynı metotları kullanıyorlar!
Beşiktaş Yönetimi’nin isteği ile olsa gerek Quaresma’nın paylaşımı kaldırdığını duydum. Rakibin elinden bu silahı almak için yapılabilecek bir hamledir. Ancak ben tercih etmezdim. Gayet normal bir duygusunu paylaşmış oyuncu.
Biz adil bir yarışı sürdürebilecek insanlar. Yani adalete inanan Beşiktaşlılar, adalete inanan Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Trabzonlular hasılı tüm diğer insanlar, bu duyguları da anlayabilir ve bundan gocunmayız.
Yarın bizim için büyük bir gün. Kuruluş yıldönümümüz. Muhtemelen yeni stadın en önemli unsurlarından biri daha eklenecek. Antalyaspor’la favorisi olduğumuz bir maç yapacağız. Daha önce söylemiştim. Keyifliyiz. Bu çekilmez hayata Beşiktaş katıp mutlu oluyoruz.
Rakibimizin yöneticilerini de anlıyoruz. Dünkü travmayı atlatmak için bu kavgaya ihtiyacınız var. Ancak bu kapıdan size ekmek çıkmaz.
Not: Daha önce de yazmıştım. Stat açılmadan önce oynanacak iç saha maçına gitmem diye. Belki Bursa maçına da gitmem. Hem zaten pazartesiye almış, maç saatlerini değiştiremeyen TFF.
Sayın Beşiktaş Yönetimi okumuyor ki buraları. Neden beni mağdur ediyorsunuz.
Şimdiden Şampiyonluklarla dolu Mutlu Yıllar dilerim Beşiktaş’ıma.
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena