Son otuz, kırk yıldır ülkemizde futbolumuza “kazma vurarak”, “temel atarak” gelişim sağlanmaya çalışılır. Bu sürede katettiğimiz mesafe, bu kadar “kazma vurmaya” ve “temel atmaya” rağmen bir arpa boyu mesafe değil. Ülke içindeki “Patates tarlaları futbol” ligi her yıl sistemin zorunluluğu gereği bir Şampiyon veriyor. Sonra o Şampiyon uluslararası arenada “nal topluyor” ve ülkemizde “Patates Tarlası Futbolu” yöneticileri “yeni kazmalarla” “yeni temeller” atıyorlar. Ertesi yıl sonuç bir önceki yıllardan toplanan Nal koleksiyonuna yeni bir parça eklemekle sonuçlanınca, “sonsuz fıkra” gibi, “yeni kazmalar” “yeni temeller”atıyorlar…
Oysa biraz mürekkep yalamış, her aklı başında insanın ezberinde olan, bir Atasözünden çok fazlası, tüm insanlığa armağan olan Einstein’ın “Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.” sözüne bakarak “Patates Tarlası Futbolu” Yöneticilerinin “Apatllığının kanıtlandığı” yargısına varmak uzun sürmez.
Özellikle son 5-10 yılda ülkenin “betona gömülme tutkusu”yla(!) hareketlenen bir Stadyum yapma yarışının(!) ne kadar büyük bir hızla yol aldığını dikkate aldığımızda, “Patates Tarlası Futbolu”ndan uzaklaşacağımızı düşünenler yine yanıldılar. Geçen yıl yüz milyonlarca lira betona gömülerek açılan Mersin Stadı ve bu yıl da Antalya stadında parayı betona gömmeyi ne kadar sevdiğimizin ispatı oldu. Stayumların mimari, estetik, teknolojik değerlerini tartışabiliriz, ama tartışılması mümkün olmayan stada dair belki de tek şey Stadyumların Futbol oynanan zemini. İşin paradoks tarafı da biz de asıl tartışılması gereken bu kısmı…
Stadyumun geri kalan maliyetleri ile karşılaştırıldığında “devede kulak” olan, ancak Futbol oynama açısından bakıldığında tam tersi bir öneme sahip olan Zemin, biz de en çok ihmal edilen bölüm. “Işınlama makinesinin Motor sovuk” espirisi gibi, şimdi bu “Einstein aptallığı” için üretilen argüman “zemin daha oturacak”…! Bizim yeni Stadyumlarımız “at arabası tekerleği takılmış Ferrari” gibiler:-) “Zeminin oturması” argümanını bu günlerde sabırsızlıkla çatısının kalkmasını beklediğimiz Vodafone Arena’nın açıldığı gün yerle bir edileceğini umuyorum, tahmin ediyorum, göreceğiz.
“PT”TFF’nin futbol müsabakalarının oynanacağı zemini denetleyen(!) standartlara uygunluğunu onaylayan(!) bir birimi mutlaka vardır, ama o birim de ne yazık ki “ülkemiz sınırları” içinde yer aldığından, ne kadar işlevsel olduğunu da sonuçlara bakarak görmek çok zor olmasa gerek…
Ülkede futbolun gelişmesinin Uluslararası yarışmalarda daha başarılı olmasının önündeki temel etkenlerden biridir futbol zemini… Futbol (Soccer) Rugby topu ile oynanmayacağı gibi “Patates Tarlası”nda da oynanmaz, öğrenilmez. “Patates Tarlası Şampiyonlar Ligi” olsa, diğer uluslara açık ara fark atacağımızdan eminim, ama öyle bir Şampiyona henüz icad edilmedi…
Cengiz Altın / Beşiktaş Arena