Böyle bir final beklemiyorduk. Çok kötü oldu çok.
Çok çalışmış ve yemek yemeği unutmuşsunuzdur ya hani. Kebapçıdan sipariş gelir ve bir iştahla atarsınız ağzınıza közlenmiş biberi. Hem acıdır, gözünüzden yaş gelir, hem sıcaktır damağınız yanar. Sonra açlık baskın gelir. Biraz yoğurt tavsiye ederim. Sakın su içmeyin.
İşte tam böyle bir hafta sonu yaşadık 24 Mayıs’ta. Sabahından başlayalım…
Ondan da evvel çıkan tartışmada kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Sayın Erdal Coşkun Yağcı’yı anmak gerekir. Sevdasına yapılan seviyesizliği kalbi kabullenemedi.
Bir mali kongrede 39 kişi söz istemiş. Demokratik bir organizasyonda iftihar edilecek bir sayı. Herkes derdini anlatacak sanırsın. 39 kişiden neredeyse 30 u aynı şeyi anlattı. Ancak birine fena takıldım.
Girdiğin meclis 112 senelik bir meclis. Karşındaki insanlar gayet saygın insanlar. Be ruhsuz adam, hadi beyaz tsirth giyip geliyorsun; bari git kartal yuvasına da oradan bir şey giy üzerine. Söylediklerine zaten değinmiyorum. İpe sapa gelmez laflar. Beyzadem artık şerefli ikincilik istemiyormuş. Yanlış kongre, yanlış kulüp. Sarısı olan bir kulübe kaysın gönlü. Bizde öyle galibiyet de istenmez, şampiyonlukta.
Kongrede söz alan, kongreyi bir kumpanyaya dönüştüren. İpe sapa gelmez iddialar ortaya atan. Eksik gedik bilgileriyle yönetime “sallayanlara” tek cümle etmek lazım. Çirkin, cahil, edepsiz ve zavallısınız.
Gel gelelim bu organize bir grup gibi görünenler dışında akıllı eleştiriler vardı.
100 000 000 TL gelirle 800 000 000 luk borç ödenmez dediler. Haklılar. Katılıyorum. Harcaman hangi döviz cinsindense, hangi kalemdense oradan da gelirin olacak. Yani bu sezon sonunda adı ne olursa olsun bir futbolcunuza astronomik teklif gelirse mutlaka satmak lazım.
Taraftar nasıl 2 maçta gol atınca bağrına basmışsa bir futbolcuyu ötekini de basar. Korkmamak lazım.
Üye alımlarında sıkıntı var. Evet var. Ciddi sıkıntı var. Madem renkliler üye oluyor. O zaman test yapın. Araştırın. Her sakallıyı dedemiz sanmayalım. Ancak hiçbir Beşiktaşlıyı da kapıda bekletmeyelim.
Kartal Yuvası artış gösterdi ama yeterli seviyeye gelmedi. Artış için tebrikler ama pazarlama hataları devam ediyor. Yardım teklif eden üyemizde vardı. Lütfen kulak verelim kendisine. Çok iyi bir Beşiktaşlı olduğu belli.
Transfer sezonu başlamışken hala ve hala sportif direktör olmaması bu kulübün futbol takımına vurulmuş en büyük darbedir.
Gün boyu süren eleştiriler sanırım orada fevri bir karara neden oldu. Seçim Beşiktaş’ın gündemi olmamalı. Gelecek 2 ay içerisinde hem seçim yapmak hem takımı yeni hocaya hazırlamak mümkün değil. Mümkün ama sağlıklı değil diyelim. Sonbaharda yapılacak bir seçimde ise yeni yönetime olağan kongreye kadar 1 yıldan az süre kalır. Fikret Başkan kazanırsa problem yok. Kazanamazsa, kazanana yazık. Hal böyleyken kimse çıkıp aday olmaz. En uygunu yılbaşından sonra olağan kongreyi yapmak olacaktır. Seçim gibi bir gündeme gerek yok.
Sonuçta idari ve mali yönden ibra edildi. Hem de ezici bir çoğunlukla. Bir kişinin hayatına mal olan kürsü kumpanyasını oynayanlar ise kürsüden çıkıp sosyal medyaya koştular, nası laf soktuk Başkan’a diye…
Gelelim akşama.
Aslında gelmesek mi?
Dün akşama gelmeden evvel çok şey var. Çok hakkı yendi takımın. Dün akşam üzerinde kamuoyu baskısı olan bir hakem vardı. Bitik bir Beşiktaş’a fazla bir dahle gerek yoktu. Ancak itirazım isyanım şuna; Ba’nın sarı kart gördüğü pozisyona bakarsanız aynı hareketin Selçuk tarafından da yapıldığını görürsünüz. Ancak Selçuk sarı kart görmez. İlerleyen dakikalarda Melo yapar o görür. Onunda daha evvel adam öldürmeye teşebbüsten yargılanması gerekir ki buna cesaret edebilecek hakem yoktur ortada. Sırça köşklerin etkisinde olan bir ülkede futbol oynanıyor ve mutlu olacak taraftar sayısı sarılarda daha fazla.
Aklımdan çıkmayan ve sormak zorunda olduğum bir soru var. Böylesine bir derbide Atınç Nukan’a güvenebiliyorsanız daha önce güvenebileceğiniz maçlar olmadı mı? Atınç o sahada oynayabiliyorsa belki tel tel dökülen Opare yerine Ümit Karaal düşünülse bu kadar üzülmezdik. Kaleye dalga dalga gidiyorken son vuruşunu ispatlamış Cenk Tosun’u alsan ve 55 018 adamın öd kesesine onarılmaz darbeler vursan saygıyla yaad ederdik seni Sayın Bilic.
2 ön liberoyla oynayan hocaların, ismi büyük takımlarla ilgili böyle bir takıntısı var nedense. Luce’nin Laziyo maçlarında olduğu gibi.
Böyle başlamadık bu sezona. Deliler gibi sevindik. Arsenal’e elendik ama boynumuz bükük değildi. Hiç beklemiyorduk bu acıyı. Üzerine soğuk su iyi gelmez. Dildeki acı reseptörlerine oksijen taşır, acıyı arttırır. Yoğurt iyi gelir, acı duyargalarını uyuşturup sizi kurtarır. Aklın ve bilimin söylediklerine kulak verin.
Acınız diner.
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena