Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun. Bu spor bayramını da televizyonda uygun adım yürütülen gençleri izleyerek geçirmeyin ne olur. Kalkın, varsa yakınınızda su kenarı, balık tutma sporu yapın. Tutun tutun suya geri atın. Sonra esnaf kardeşten tekir alın. Olmadı bilardo oynayın. Birden bire spora dalmayın kas ağrısı yapar. Hamlamışsınızdır. Çokta yüklenmeyin ama bir spor yapın.
Görün ki aslında düz yolda koşmak bile ciddi bir çaba. İlk yüz iki yüz metredeki hızınız bir anda düşüveriyor. Sigara içmekten sönmüş ciğerlere bu oksijen miktarı fazla. Öksürük geliyor bir anda ve koştuğundan daha fazla öksürüyorsun.
Tamam, tamam koşma zaten bilardo oyna bir arkadaşınla. Sen sandalyede otururken o üst üste 5 6 sayı alınca nasılda psikolojik olarak tükeniyorsun. Sıra sana gelince nasılda konsantrasyon sıkıntın oluyor.
Bugünü orta yaşlı ve genç nüfusu spor konusunda maalesef çok yetersiz eğitildi. Eşofman takımları hafta sonu pikniğe gitmek için alındı hep. Evet, illa bir halı saha (halı saha olmayan ve halen arsaları olan yerler de var tabi) hevesi var bizlerde ama. Beden Eğitimi derslerinde kurallarını ve uygulanışını anlatmadılar pek spor branşlarının. Aslında çokta pahalı ekipmanları olmayan spor dallarına yetenekleri olabilecek gençleri kasadan atlatmaya çabalayıp, ikinci dönemde 19 Mayıs provalarına hazırlayarak geçirdiler. Ben Silifke oyun havasını 19 Mayıs kompozisyonu için öğrettiler mesela, hala nerede duysam istemsizce dizlerimi karnıma çeke çeke oynuyorum.
Dün akşamın travmasını atlatmak için yazıyorum bunları. Hayallerimizin içine ettiler. Kendi hayallerinin de içine ettiler. Forum bölümünde arkadaşların serzenişlerine bakıyorum. Hayalleri vardı hepsinin. Stat bitecek, takım şampiyon; Bilic’in elinde gitar. Kutlamalar falan. Tabi stat aynı zamanda konser alanı hazır. Artık Slaven Bilic ancak konsere gelir o stada. Zaten kendi de söyledi.
Benim anlam veremediğim bir konu da şu. Bir profesyonel futbolcu, hele hele Alman altyapısından gelen bir adam nasıl olurda “Olcay attı, şampiyonluk geldi” hayali kurarken sahada hiçbir varlık göstermez. Hayali kuran sensin, iteklesene takımı.
Fazla teknik taktik bilmem ancak gördüğüm bir şey var, 2 ön liberoyla oynayan takımlar gol yollarında sıkıntı yaşıyor. 2 ön libero seven adamları ben sevemiyorum. O nedenle 2 ön libero ezberi olan hocalara karşıyım. Şahsen karşıyım, yönetimin umurunda olması gereken bir durum değildir.
Şimdi şampiyonluk kaçınca “kaçırılınca” diyelim. Yok, yok bildiğin ayaklarına gelen fırsatı tekmeyle uzaklaştırdılar diyeceğim. Pusuda bekleyen azmanlar ortaya saçıldı yine. Sosyal medyada Fenerli GS li bizimle bu kadar uğraşmadı. Ne Başkan kaldı ne yönetim, sallamadıkları.
Ağızlarında da bir tek slogan. “Ama stat yaptı”
Evet bir stat inşaatı yapılıyor. Çoğu gitti azı kaldı. Yaz sonu artık kesin bitiş süresi belli olur. Bir ay evvel bir ay sonra ama bitiyor.
Daha evvel yazdım o yapı sadece bir stat olmayacak. Gelecek olacak o bina. 50 yıllık ya da daha fazla süre kullanılacak. İçinde birçok başka alanlar vs. para kazandıracak, ihtişamıyla yürek hoplatacak tribünüyle korku salacak.
O nedenle bu vizyonu ortaya koyamamış, bu kadar estetik ve işlevsel bir projeyi öngörememiş adamların beslemeleri, akılları sıra fırsat doğmuşken saldırma derdinde Başkan’a.
Artık açık açık yazmak lazım. Futbolcu transferinden, bedava biletten, alt yapıya futbolcu aldırmadan, Anadolu takımına futbolcu göndermekten menfaati olup artık yemlenemeyen kim varsa karşısında sallıyor geceden beri.
İki maçtır ne oynayan oyuncuyu ne oynatan hocayı savunmayacağım. Ama bu stat bitene kadar Fikret Orman’ı savunacağım.
Başkan olduğu kongrede rakiplerini düşündükçe, olağan kongrede diğer adayın stat vaadini düşündükçe, parayla tutulmuş kongre üyelerinin çoban dağa çıkınca kongreye de gelmediklerini gördükçe doğru yaptığımı da düşünüyorum.
Bir konu daha var. Futbol bilgisi çok üst düzeyde olan insanlar var. Altın çocuk varmış bir tane. Her şeyi çözebilirmiş. Yalnız biraz alınganmış. Küsmüş gitmiş. Beşiktaş’ın dar gününde kişisel egosunu düşünen adamdan Beşiktaş’a hayır gelmez. Gitsin gazetesinde yazsın ah ben olsam bunu alırdım şeklinde hayıflanmalarını.
Önemli Hatırlatma:
Beşiktaş’ın olağanüstü hiçbir şeye ihtiyacı yok. Normal futbolcular olsun. Normal bir hoca. Normal zamanında kongre. Böyle ulu orta ulumanın anlamı yok.
Başlarken demiştik ama stat yapıyor; şöyle bitirelim, amma stat yapıyor, imkânınız varsa gidin canlı canlı görün.
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena