Öyledir zaten borç ödemek. En ihtiyacın olan şeyi alamayabilirsin zamanı gelir. Birçok fedakârlık yapmayı gerektirir. Kişisel borçlarımızda vardır elbet hepimizin. İş ki ödenemez oranlara gelmesin bu meblağlar.
Bugün birkaç saat içinde de Divan Kurulu toplantımız başlayacak. Denetleme kurulumuzun raporu birkaç gün önce ilk defa sosyal medyadan yayıldı.
Denetleme kurulu yayımlamadı. Denetleme kurulu raporu elinde olmayan Beşiktaş taraftarının takip ettiği hesaplardan 1.1 milyar lira gibi borç olduğu “söylendi”.
Ertesi gün kulüpten bir açıklama geldi. 960 milyon lira denildi. Raporu gördüm. 1.1 değil. 960 küsur. Kendi fikrim. 1.1, 960 dan büyük değil. İkisi de büyük borç. Bunu stat için yaptın, transfer için yaptın. Ne için olursa olsun. Stat için borçlandık diye borç silinmeyecek ve bu kamçı sırtımızda şaklıyor.
Bununla ilgili değerlendirmeler Divanda camianın büyüklerine ve mali kongrede yapılacak. Bir kongre üyesi olarak dikkatle takip edeceğim ikisini de.
Ancak bunun tartışmasını raporu hiçe sayarak. O rapor elindeyken neden 200 bin TL fazla olarak duyurur insan. Neden Beşiktaş Denetleme Kurulu itibarsızlaştırılır. Neden Beşiktaş bölünmüş gibi bir algı yaratılır.
Bütün Amerikan polisiyeleri der ki suçluyu bulacaksan parayı takip et. Sanırım bu senaryoya da bu çözüm uyacak. Bu paralar büyük paralar. 130 milyon Dolar harcanıp stat yapılırken Beşiktaş’ın stadı olacak, dar boğazdan çıkmanın en güzel yöntemi hayata geçiyor diye sevinmeyip, o para nasılsa harcanacak bana neden birazı düşmesin diyenlerin işi bu. Mart ya da Nisan ayında tamamlanıp Mayıs’ta bu yönetimi devirebilirsem kazanılacak parayı istediğim gibi harcarım diyenlerin işine gelir bu itibarsızlaştırma.
Yani buradan görünen şu ki, itibarı olmayan kurulları çalışmaz hale gelmiş, Divan toplantısı, Genel Kurulu kavgalarla geçen bir kulübe bile razı gelmek. Küçük olsun kötü olsun ama benim olsun.
Muhalefet etmek için ikinci bir başka yöntem daha var. Projeler geliştirmek. Projeler hayata geçirmek. Beşiktaş’a değer katmak. Borç varsa bunu ödeyebilmek adına, ödenebilir hale getirmek adına işler yapmak mesela. Maça gidemeyen insanlara organizasyonlar kurmak. Amatör branşlara insanları çekmek. Bunlar yönetimin işi diyebilirsiniz. İyi de Beşiktaş’ı Başkan Yönetecek diye kanun mu var? Yönetimler artık ortak akılla. Ortak eylemle yapılıyor. Beşiktaş’ı yönetmeye adaysanız faydası dokunanı bu camia omuzlarında taşıdı her zaman. Bunu deneyin.
Amacınız yönetmek değil yönetimi devirmek, bedava bilet, transferden avanta peşindeyseniz. …
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena