Bu yazıya başlarken ilk söylemem gereken 2015 – 2016 sezonunda hakemlerden en çok canı yanan takımın Kasımpaşa olduğunu söylemek gerekir. Trabzon ikinci sıradadır. Ancak Trabzon’un daha fazla seyircisi, takipçisi var. Hafta sonu oynanan maçın tek kazananı da Trabzon bana göre. Onlara geleceğim ancak önce sıra büyüğün.
Bir önceki yazımın dipnotunda söylemiştim. Sayın TFF Başkanı’nın açıklamasını bekliyorum diye.
Sayın TFF Başkan’ı açıklamasını yaptı. Bizde başlayalım o halde.
Sayın TFF Başkanı’nı Beşiktaşlılar olarak iyi bilmeyiz ancak çok iyi tanırız. Sayın Başkan sağ olsun her kriz döneminde ortaya çıkar. 2004 te de şampiyonluk kaçmış, tribünler takıma küsmüş yönetime cephe almışken birden o yönetimin parçası olduğu halde ortaya çıkmıştır. İyi hatırlarız. Sayın Başkan isim yapmış insanlarla çalışmayı severdi. Jean Tigana, Vincente Del Bosque, Rıza Çalımbay, Ertuğrul Sağlam, Mustafa Denizli, Bern Shuster, Tayfur Havutçu gibi isimlerle çalıştı. Hepsinin ortak özelliği kriz dönemlerinde ortaya atılmış, camiayı sakinleştirecek isimler olmasıydı. Her biri için başka başka sıfatlar bulurdu Başkan. Efsane Kaptandır, unutulmaz oyuncusudur, dünya markasıdır. Çok güzel lanse ederdi. Sonra takım krize girer “hocamızın arkasındayız” derdi ve ekseriyetle de bu açıklamayı takip eden iki hafta içinde hocayı gönderirdi. Sıradaki için afili kelimeleri bulunca da takımın başına getirirdi. Pazarlığı pek sevmezdi Başkan. Kim ne istiyorsa verirdi. Yeter ki gelsindi. Mehmet Topuz transferinde golü yediğinde yerine camiaya hoş görüneceği Nihat Kahveci’yi getirdi mesela. Nihat gelmem dedikçe fiyat arttırdı. Quaresma gelmemek için fiyat arttırdıkça o kabul etti.
3 Temmuz sürecinde federasyon başkanlığı seçimine gidildiğinde kendisinin “Fenerbahçemiz” diyerek başlayıp adaylıkla biten konuşması benim için rüya gibiydi. Karabasanlardan uyanmaktı. Olanlara inanamamıştım. Koskoca Beşiktaş’ımı rezil rüsva eden; UEFA’ya yalan söyleyerek men cezası almasına neden olan, gırtlağına kadar borca batıran adam TFF Başkan’ı oluverdi. Evet ya bu sadece Beşiktaş’ın problemi olmamalıydı zaten. Tüm futbol ailesi birlikte düşünsündü.
Sonra Beşiktaş Başkanlığı zamanından bildiğimiz yığınlara gaz ver yöntemiyle TFF’yi yönetmeye başladı. Orada da hocasına güvendi. Sonra kısa süre sonra görevine son verdi. Fatih Terim yine süslü laflarla göreve başladı. Olaylar böyle giderken de televizyonlara çıkıp, bende hatalar yaptım, hakemlere haksız yüklenmişim, şimdi olsa hocayı kovmazdım açıklamalarını yaptı.
TFF’de yapısal hiçbir değişim planlamadan, UEFA’nın dümen suyuna girip, oradan ne geliyorsa kopyala yapıştır yöntemiyle yürütüyor görevini.
Trabzon, hakkının yenildiğini düşünüyor. Fenerbahçe zarara uğratıldığını düşünüyor. Beşiktaş olarak özellikle geçen yılın 2. Yarısında hakemlerden şikayetçiydik. Anadolu kulüpleri pastadaki paylarından mutsuz. Hakemler eskisinden de kötü.
İyi şeyler yapmadı mı? Yaptı elbette. Riva’da inşaat yaptılar. Avrupa Şampiyonasına gidiyoruz. 14 yabancı alabiliyor takımlar. Bunlarda iyi şeyler.
Gelelim bugünkü konuya. Sayın Başkan “çözümle gelmiş” basın toplantısına. Alkış yok mu yav! Kurulları artık kurultay, başkanlık seçiminden farklı bir zamanda “özgür iradesiyle” seçecekmiş.
Geçmiş döneminde hemen hemen ligin tamamının şikayetçi olduğu bir Federasyon Yönetimi 18 takımdan 14 ünün, ki içlerinde Trabzonspor’da var, oyuyla tekrar aday gösterilerek seçildi. Eğer Sayın Başkan bu özgür iradeyi kast ediyorsa, eyvah!
Benim şahsi fikrim bu sezon ki facia hakemlik performanslarının ana nedeni Ulemberg’in programı. Doğal olarak bu programa harfiyen bağımlı kalan TFF. Ulemberg geçen yılda danışmanlık yapıyordu. Görülmüştü ki hakemler fenaydı. Bu görülmüş ancak idrak edilmemiş demek ki. Bu sezon uygulamaya başlanan profesyonel hakemlik ve genç hakemler projesi ise baştan felaketti.
Tam bu noktada kulüplere bir çuvaldız batırmak lazım. Pek çok beyanat hatırlıyorum. “Yapacaksa hatayı genç hakemler yapsın” diye. O zaman genç hakemler hata yapınca da bağırmayacaksın. Bunu söyleyip hata yapınca bağırırsan o zaman sen genç hakemleri daha kolay etki altına alıyorsun ve bu nedenle istiyorsun demektir.
Bugün yapılan açıklamada kimsenin istifası istenmeyecek denilmiş. Sonra da genç bir hakemin kaybından dolayı üzüldüğünü söylemiş Başkan. İstifasını istemediğiniz hakem görevi kendi mi bıraktı? Kimse kimseye kurban edilmesin. Hakemlerin arkasında durun. Hakem Trabzon istedi diye asmasın düdüğünü. Merkez Hakem Kurulu yetersiz bulduğu için asmalı. ( Bu arada hakem felaket ve gerçekten asmalı düdüğünü). Madem profesyonel dünya. Burası acımasız bir yerdir kurallarına uymak gerekir.
Ne beklerdim? Başkan çıksın desin ki evet atamalarda çokça bahsedilen tüm hususlar konusunda soruşturma başlattım. Failleri bu kurumdan uzaklaştıracağım. (eğer varsa) Bunu hangi yönetim söyleyebilir? İnanılan bir yönetim söyleyebilir. 18 süper lig ekibinden 14 ünün oyuyla aday olmuş Başkan bunu söyleyemedi. Söyleyemez. Çünkü oraya futbola olan ilgisi ve bilgisiyle, futbol ailesi içinde edindiği saygınlıkla gelmedi. Onu oraya getiren başka dinamikler. Böyle olunca da kimse futbolun adaletine inanmıyor.
Konu futbolsa Almanlara gelmeden olmuyor. Bizim bir Alman futbolunun İmparatoru Franz Beckenbauer’imiz yok. Futbolun başına geçirip; bu adam ne yaparsa futbolun iyiliği için yapar diyeceğimiz bir imparatorumuz yok. Bizi imparatorumuz öyle bir imparator değil.
Başta söylemiştim Trabzonspor’un maçlarında inanılmaz hatalar oldu. Hafta sonunda da oldu. Verilmeyen penaltı, Özer’in ikinci sarısı gibi. Ancak Trabzonspor hafta sonu çok şey kazandı. Bunu da Başkanlarına borçlular. Muharrem Usta, hedefsiz kalmış, ekonomik olarak çökmüş, her ne şart altında olursa olsun başarı beklentisinde olan bir taraftara sahip olan camia için müthiş bir kenetlenme alanı açtı. Hakeme gösterilen kırmızı kart tam da sert Karadeniz ikliminin beklediği bayrak oluverdi. Ekonomik zorluklarla boğuşulacak bir yıl daha beklerken bu kenetlenme Trabzonspor’u ileriye taşıyacak gibi görünüyor. Muharrem Başkan’da Trabzonspor için bir şans olduğunu gösterdi. Ancak bir ricam var Başkan’dan. Milat olacak dediniz Başkan Bey. O miladı kervanın içinden başlamayacağını sizde biliyorsunuz. Onlar açıklamadı. Sizden bekliyorum.
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena