Bu yüksek perdeden başlığı duymaktan, hele hele Beşiktaş Kurul toplantılarında duymaktan çok rahatsızım.
Ancak madem öyle başladık kendimizi bir tanıtalım.
Ben kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım. Bilme dönemim de Şekerbegoviç’in oynadığı döneme denk gelir. Yani orta yaşlara yol alıyorum. Nasılsın diye soranlara şişman kel gözlüklü, yanıtını veriyorum ki dikkat ettiyseniz herhangi bir Amerikan gerilim filminde ilk ölecek kişi listesindeyim. Çalıştığım iş yerinde 10 yıl müşteri temsilciliği yaptım, şimdi daha rahat bir pozisyonu işgal ediyorum. Bu eyleme de mümkün olsa bugün son veririm. Yüzük parmağımın birinde kartal figürlü ötekinde BJK yazan yüzükler var. Yani mutluluğu Beşiktaş’ta arayanlardanım.
Beşiktaş Kulübü istese, özel isimleri ekleyerek sunacağım özgeçmiş bu olurdu. Ancak henüz istemedi. Yıllardır değişik Kartal Yuvalarından (Ankamall, Kozyatağı, Merkez, Bağdat Caddesi liste uzar) alış veriş yaparım. Sadece merkez mağazada eski kayıtlarım görünmekte. Ötekilerde böyle bir şey yok.
Bu konuyu neden anlatıyorum? Bize ne senden diyorsanız merakınızı giderecek paragrafa başlıyoruz. (Kısa yazmak ustalık işidir, ben amatörüm daha). Birkaç Genel Kuruldur konuşulan “Beşiktaşlı olmayan kongre üyeleri” meselesi canımı sıkıyor da ondan. Bundan kurtulmak gerekiyor. Nasıl yapabiliriz bunu. Birinin “Beşiktaşlı olup, olmadığını” nasıl anlarız? Çözümlere bakalım.
Çözüm A: Sarısı ortak rakiplerin maçına bilet alalım. Sarı renkli formaların arasından olsun ama. Beşiktaş gol atınca ifadelerine bakalım. Beşiktaşlıysa zaten tutamaz kendini.
Çözüm B: Yemin billah ettirelim. Değilse çarpılır.
Çözüm C: Kulüp taraftarını tanısın.
Dedim ya, ben de müşteri temsilciliği yaptım uzun yıllar. Ben müşterilerimi nasıl tanımışsam onlar da beni tanısın. Hangi sıklıkla mağazalara uğruyorum, neler alıyorum. Kaç defa bilet almışım, hangi branşları takip ediyorum. Kombine almış mıyım?
Buna göre de bana tekliflerde bulunsun. Burnunuzun dibinde basketbol takımımız, yüzme takımımız müsabakaya çıkacak diye. Geçen sezon 10 tane forma almışsınız bu sene formalarımız şu modeller düşünülüyor, siz hangisini beğendiniz?
Çok mu zor? Hele bu iletişim çağında! Hiç de değil. Kulübün internet sitesinden basit bir kayıt twitter hesabından bile yapılabilen bir anket. Basit bir kayıt sistemi bu işi görecektir.
Yeri gelmişken “biz müşteri değil taraftarızcılar” için basit bir açıklama yapmak zorundayım. Evet çok haklısınız. Bende müşteri değil taraftarım. Sizin gibiyim yani. Ne tedarikçiyim, ne de başka bir organik bağım var kulüple. Ancak kulübümün güçlü olabilmesi için bütçemden bu keyif harcamalarıma ayırdığım paranın kulüpte kalmasını istiyorum. O nedenle işportacıdan saç bandı almıyorum da ayda bir kere kartal yuvasında harcıyorum paramı.
Sadece tüketen taraftara elbette ihtiyacımız yok. Taraftarın keyfi için ayırdığı bu bütçeyi Kartal Yuvalarında harcamasına ihtiyaç var. Çünkü Beşiktaşlılık keyfini birlikte yaşamaya ihtiyaç var. Tek başına kutlamamı olur?
Peki o zaman ne işimize yarayacak o bilgiler? Neden takip etmeli kulüp bizi?
İnsanlar kongre üyesi olmak istediğinde işimize yarayacak. Bu kayıtlara bakılacak ve anlaşılacak ki bu kişi Beşiktaşlı. Maçlara geliyor. Forma alıyor. Çocuğuna da alıyor.
Çözüm D: Var olan ve Beşiktaşlı olmadığı söylenen kongre üyelerini tespit etmek üzere herkesin bir defaya mahsus (gelecek yıl için) üyelik aidatını bankadan ya da adına kayıtlı kredi kartından yapması istenmeli. Böylece toplu aidat yatırılmasının önüne geçilmeli. Taraftar ve kongre işlemleri yönetimden ve divan başkanlığından bağımsız bir kurula devredilmeli. Hakkında itiraz olan üyelerin incelenmesi için sosyal medya ve referansları incelenmeli, üye olduktan sonra kaç kez bizim maçımıza gelmiş, kartal yuvasından alış veriş yapmış vs bakılmalı. Makul bir şüphe oluşması durumunda da daha derin bir araştırma yapılarak gerektiğinde Dernekle ilişkisi kesilmeli.
Sen Kimsin? derken bunu kast etmiştim. Beşiktaş Kulübü taraftarını, genel kurul üyesini tanımak zorunda. Bununla uğraşmak zorunda. Bunun için gerekirse personel istihdam etmek zorunda.
Bu tip bir derecelendirme ve çalışma kongre barışını sağlayacaktır. Üye olmak için bekleyenlerin önünü açacak ve bu işlemlerin daha hızlı yürütülmesini sağlayacaktır.
Çok önemli bir konuyu daha açıklayarak bitirmek istiyorum. Bu taraftarı tanımaktan kastım asla ve asla başka bir kulübün dağıttığı 2 sınıf üyelik gibi olmamalı. Taraftarımızı tanımalıyız ama birinci derece taraftar ikinci derece taraftar diye ayrım olmamalı.
Ben yukarıdaki fikirlerimi Beşiktaş’ın gündemine taşıyamasam da en azından düşünen sorgulayan en nihayetinde her şeye karşı olan Beşiktaş taraftarının dikkatine sunarım.
İçimizden Biri / Beşiktaş Arena