Taktiğimiz belli idi, zaten bundan farklı olması pek akıl karı olmazdı: Ceza sahası önünde müdafaayı kurup, ortadan dikine paslar ile az adamla yakalanan Liverpool’u dengesiz yakalamak. Bunu iki defa sağladık, bir defa Ba karşı karşıya kaçırdı, bir defa Olcay pas atamadı. Takım dengeli gider iken bir penaltı ve biten maç. Maçın bizim açımızdan özeti bu.
Son 15 maçında 14 galibiyet çıkarmış olan Liverpool’u izleyenler şaşırmıştır muhtemelen. Çünkü Liverpool, son 2 aydır yağmur gibi pozisyona girip leblebi gibi gol atan bir takım hüviyetinde. Dün hiç pozisyon vermedik. Ama tek bir şey vardı onlar adına sahada: Bizi çok iyi analiz etmişler. Sağ kanadımız, takım müdafaası anlamında en güçlü olduğumuz bölge denebilir. Defansif yönü kuvvetli, hızlı ve tempolu Töre ve tek beklentimizin “en azından adam geçirmesin” olduğu ve bu işi genelde iyi yapan Serdar. Atiba’da sıklıkla o alanı kapatıyor sistemimizde. Dün de aynısı oldu, nerede ise (bir iki defa Serdar adam geçirmesine rağmen) hiç pozisyon vermedik o taraftan. Gel gör ki sol kanadımız son 2 aydır fecaat. Olcay defansa geldiği zaman ofansa çıkacak gücü bulamıyor. 2 yıldır böyle. Ayrıca temposu hiçbir zaman Töre kadar olmadı. Motta son 2 aydır motoru kapattı. Geçen sene çok tempoluydu, devamlı gider gelirdi. Asist katkısı olan bir oyuncu değil ama hücumda bir opsiyondu. Bu sene ise zaten gitmiyor. Artık gelmiyor da… Penaltı pozisyonu dahil en az 3 defa adam kaçırdı. Tekrar başa dönelim, rakip bizi çok iyi analiz etmiş. Ibe zaten çizgiden ayrılmadı, Emre Can her fırsatta orta sahaya geldi. Lallana her pozisyonda Ibe ile organizasyona girdi. Coutinho her fırsatta tek pas ile oyunu sola çevirdi. Hatta Liverpool’un soldan inme dışında başka bir planı dahi yoktu, çünkü maç bizim sahada geçti ama pozisyon bile bulamadılar. Bizim iki stoperimiz Ersan ile Pedro’nun dün iyi olması ayrı bir konu ama ortadan bireysel çabalar dışında hiç gelemediler set oyununda.
Bu kadar açıklamadan sonra soru şu: Sol kanattan göçmemiz karşısında Bilic ne yapabilirdi?
Neticede, genelde kötü diyemeyeceğimiz ama iyi olmadığımız bir maçı kaybettik. Sosa ile Motta bu kadar kötü olmasaydı gerçekten farklı olabilirdi. Olmadı… Önümüzdeki maça bakacağız.
Takım adına Veli ve Atiba inanılmazdı. Ne alan kaybettiler ne pozisyon verdiler. Zaten Atiba’nın oyun kurabileni ve top kullanı “Toni Kroos” diye okunuyor, onun da yıllık maaşı EUR 5 milyon Ersan ve Pedro iyiydi. Beklediğimiz oyunu ortaya koydular. Motta’nın eksikliği sorun değil, zaten sol beke Cenk Tosun’u da koysak ondan kötü olmayacaktır. Ersan’ın yokluğu kötü oldu. Atınç’a çok iş düşecek rövanşta. Töre ve Olcay verilen görevi yaptılar, başka bir şey beklemek güç. Bizim gibi liglerde oynayıp oyuncu kalitesi bizim gibi olan takımların hem 90 dakika üst seviye efor ile kapanıp hem de her pozisyonda atağa çıkması mümkün değil. Onu yaptığın zaman Chealse, Atletico Madrid ve Dortmund oluyorsun.
Aslında maçın başında herkes gollü bir beraberlik veya 2-1 gibi gollü bir tek farklı mağlubiyeti kabul eder halde idi. Sonuç kötü değil de sadece bir gol atsak çok şık olurdu. Olmadı. Rövanş için ise sloganımız belli: “Kimse bizden umudumuzu söküp alamaz”
Beşiktaş Arena / Uyar ALTUNTAŞ