Bugünlerde camiamızda en çok tartışılan konulardan birisi de teknik direktörümüz Bilic’in geleceği. Genelde iki tür olumsuz görüş mevcut: Bir kısım taraftarımız sene sonunda şampiyon olsa dahi İngiltere’ye yelken açacağını söyler iken, diğer kısım taraftarımız “şampiyon olmazsa teknik direktör değişikliğine gitmemiz lazım” görüşünde. Ben şampiyon olmama ihtimali üzerine değerlendirme yapacağım.
Şampiyonluk için temel saha içi faktörleri şöyle sıralayabiliriz:
Tabii ki bu koşullara daha farklı maddeler eklenebilir, kendimce en temel gördüğüm öğeleri yazdım. Saha içi kadar önemli saha dışı faktörler de mevcut tabii ki:
Bunlara da daha farklı maddeler eklenebilir, yine kendimce önemli gördüklerimi yazdım. Buradan konunun öznesi olan teknik direktörümüz Bilic’e geçeceğim.
Biliç, öncelikle iyi bir teknik direktör. Sahaya hakim, saha kenarında bir duruşu olan, başarı için strateji belirleyebilen, oyun disiplinine sadık, oyuncuları ile iletişimi iyi olan ve oyunculara katkı sağlayıp maksimum verimi almayı bilen bir teknik direktör. Takım kalitesi ise bazı bölgelerde taraftar olarak bizi tatmin etmese de hem ligdeki hem Avrupa’daki başarıdan anlaşılıyor ki yeterli düzeyde. Zaten eksik görülen yerlere, camianın beklentisine paralel olarak transferler yapıldı ve genelde en azından gidiş yolu açısından olumlu karşılandı. Yani bakıldığında başarıya ulaşmak için asgari koşullar sağlanmış gözüküyor; dedikten sonra yazının anafikri olan “spor müsabakalarında ev sahibi avantajı” konusuna geçeceğim. Aşağıda el emeği göz nuru, kendi imkanlarıma yaptığım bir tablo paylaşacağım:
SEZON | ŞAMPİYON | İÇ SAHA G | İÇ SAHA B | İÇ SAHA M | DIŞ SAHA G | TOPLAM G |
2008/2009 | BEŞİKTAŞ | 12 | 3 | 2 | 9 | 21 |
2009/2010 | BURSASPOR | 14 | 1 | 2 | 9 | 23 |
2010/2011 | FENERBAHÇE | 14 | 3 | 0 | 12 | 26 |
2011/2012 | GALATASARAY | 13 | 3 | 1 | 10 | 23 |
2012/2013 | GALATASARAY | 13 | 2 | 2 | 8 | 21 |
2013/2014 | FENERBAHÇE | 14 | 3 | 0 | 9 | 23 |
2014/2015 | BEŞİKTAŞ(*) | 5 | 2 | 2 | 9 | 14 |
*2014/2015 STSL’NİN İLK 19 HAFTASI BAZ ALINMIŞTIR.
G: Galibiyet B: Beraberlik M: Mağlubiyet
FB’nin tartışmalı şampiyon olduğu yıl hariç, deplasmanda LİG BOYUNCA ortalama 9 G alınmış. Biz, bu sezon 19. hafta itibarı ile 9 G almışız. Yani bundan sonra deplasmanda 1 G dahi almayıp evimizdeki maçların tamamını kazansak yine geçmiş yıllardaki istatistiklere göre şampiyon olma ihtimalimiz var.
Şampiyon olan takımların TAMAMI, yıl boyunca ortalama 14 G ve 1 M 2 B alarak şampiyon olmuş evlerinde. Yani diğer açıdan bakar isek sadece 3 maçta puan kaybedilmiş iç sahada. Biz geçen senelerin şampiyonlarının iç sahada ulaştığı mağlubiyet ve beraberlik sayılarına, 19. Haftada ulaştık. Bundan sonra kalan tüm iç saha maçlarımızı kazansak dahi, toplamda iç saha galibiyet sayımız 13 olacak. Tablonun vahametini, evsizliğin vahametini anlayın.
Bunlara ek olarak, futbol, özellikle Türk futbolu, son 10 yılda çok değişti ve gelişti. Artan gelirler neticesi ile nerede ise tüm STSL ekipleri çok iyi transferler yapabiliyor. Lig sonuncusu bile ev sahibi avantajını sonuna kadar kullanıyor. Deplasmanda yapılan maçlar, lig lideri için bile kesin galibiyet gözüyle bakılan maçlar olmaktan çıktı. Bu şartlarda bizim evimiz yok, PASSOLİG ve futbol kalitesinin düşüklüğü sebebi ile tüm takımların yaşadığı gibi tribünleri doldurmak konusunda sıkıntı yaşıyoruz (bunun en az 1-2 sezon daha süreceği aşikar), olimpiyat gibi tabuttan hallice bir inşaat faciasında maç yapmak zorunda kalıyoruz… Yanı saha dışı faktörlerin en önemlisi olan ev sahibi avantajını olabilecek en alt seviyede kullanıyoruz. Lig sonunda şampiyon olur isek, belki de deplasman galibiyet sayımız, iç saha galibiyet sayımızdan fazla olacak. Son 10-15 yılda dünya futbolunda böyle bir örnek var mıdır? Bakmak lazım.
Yukarıda yazdığım şartların hiçbirinde eşit olmadığımız halde, kendi durumumuzu rakiplerimiz ile karşılaştırmak bizi yanlış sonuçlara ulaştıracaktır. Kaldı ki stad durumumuzu geçtim, bütçe, kulis, yayıncı ve medya desteği gibi konularda bile akıl almaz olaylarla uğraşıyoruz. Tüm camia kabul edecektir ki, olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.
Benim açımdan durumun özeti şudur: Bilic, tartışmasız başarılıdır. İçinde bulunduğu şartlara göre yapabileceğinin maksimumunu yapmıştır. Bunu genelde herkesin takdir ettiği göze hoş gelen futbol ile yapmıştır. Bununla birlikte güzel karakteri ve karizması ile ulusal&uluslararası alanda marka değerimize ekstra değer katmıştır. Hataları, eksikleri var mıdır? Tabii ki vardır, çokça söylendiği için tekrar etmenin anlamı yok. Tek derdim şu, Beşiktaş taraftarı ve hatta camiası olarak yapılan işin büyüklüğünü anlamadan yorum yapmamakta fayda vardır.
Beşiktaş Arena / Uyar ALTUNTAŞ